Sevgilimin ailesiyle ilk tanışma ilk heyecan.. ANKARA
Tarih belirlenmiş,biletler alınmış,koca kız olmuş sevgilimin aşık olduğum adamın ailesiyle tanışacak,bir Egeli olarak ilk defa İç Anadolu'ya gidecek,başkenti ziyaret edecektim.
Arabanın hareket etmesiyle heyecanım artmıştı ama hayatımın en komik yolculuğunu da yaşamıştım. En büyük heyecanı ise Ego'yu makinenin içine sokup ya girmezse ya çıkmazsa diye düşündüğümde yaşadım. Evin önüne geldiğimde ise Mars'a gönderilmiş biriymiş gibiydim. Hiç bir şey bilmiyordum. Sonra bir kız bize doğru yürümeye başladı. Bu müstakbel görümce adayım Melike benim deyimimle Felikeydi. Sonra müstakbel kayınvalideciğim Ayfer Teyze ve müstakbel kayınpederim Ahmet Amcam ile tanıştık. Kendimi kendi yaşadığı Dünya'dan tanıdıklarını Mars'ta bulmuş biri gibi hissetmeye başlamıştım. Sohbetleriyle beni bir İzmir'e götürdüler bir çocukluğuma. Aşık olduğum adamın ailesinin bir parçasıydım sanki.
Aylarca izlediğim dizinin çekildiği yerlere gideceğimi bilmek cennete gitmekten ya da başka bir ülkeye gitmekten daha özel bir duyguydu. Oralara da aşık olduğun adamın güçlü ellerini tutarak gitmek ayrı bir gururdu. Beni kendine,diziye ve Ankara'ya aşık eden o idi.
Aşk ottan başka bir şey yemeyen Egeliye eti yedirebilecek kadar özel,sıra dışı bir şey. Aşk o kadar güçlü bir duygu ki daha önce sadece seslerini duyduğun bir ailenin bir anda parçası yapabiliyor sizi. Ankara öyle bir memleket ki aşık ediyor kendine. Ankara adına şarkı yapılamayacak,şiirler yazılamayacak kadar özel bir memleket. Ankara'nın havası aşk koktu. Ankara 3 günlük geziyi 7 gün yaptı. Ankara tarihi yaşattı. Ankara eğlenceyi ve heyecanı yaşattı. Ankara anadolu insanını tanıttı. Ankara Behzat Ç'yi anlattı. Ankara ağlattı,güldürdü, Ankara simidini tattırdı. En önemlisi Ankara bana aşkı getirdi. En büyük hayalim ise daha önce hiç kar görmememden kaynaklı karlı bir Ankara'yı görerek, Yılmaz Erdoğan'ın " Ankara'ya Öyle Yakışırdı ki Kar" şiirini mırındanıp üşümek. Tekrar geleceğim Ankara hemde karlı bir sabaha uyandıracağım seni..
Bende Isparta yolcusuyum,sanırım bütün kızlar aynı yolun yolcusu :)) keyifle okudum,tek sorun Ispartayı anlatan bir dizi yok ve ben bir trakyalı olarak ne halt yiyeceğim :)
YanıtlaSilGüzel blog,hoş bir yazı,takipteyim.Kırıkkaleli olarak ankarayı bende severim,bir sevgili de biz bulup yaşarız şunları inş :)
YanıtlaSilErkek arkadaşınız yakışıklı,siz güzelsiniz,hikaye çok daha güzel,blogun devamını temenni ederim,sevimli bir yazı
YanıtlaSilayyy darısı başıma
YanıtlaSilAnkarayı bile sevdirebildiyse iyi valla,ankara iğrenç :)
YanıtlaSil