Herkese tekrar merhaba :)
Sevgilimin antremana gitmesiyle evde yine yalnız kaldım ve geçtim bilgisayarın başına :):)
Bugün biraz Antalya Konyaaltın'dan bahsetmek istiyorum. 2013 Eylül'den beri Antalya'da yaşıyorum. Eğitim için İzmir'den geldim. İzmir'de kime Antalya'ya gidiyorum desem Küçük İzmir orası,şanslısın dediler. Bende bu yüzden gayet mutlu bir şekilde geldim. Antalya'ya geldiğimde ilk yüzüme çarpan şey NEM di. Saçlar bozuldu,makyaj aktı,bildiğiniz sıcaktan kilo verdiğimi hissediyordum :)
Kalacağım yere yerleştikten sonra biraz dolaşmak için çıktım. Kaldığım yer Konyaaltı-Liman Mahallesiydi. Yeni oluşumu,evlerin siteler halinde ve havuzlu olması gayet güzeldi. Özellikle cadde üzerindeki Dostluk Parkı gayet iyi düşünülmüş. Liman Mahallesinde Antalya'da yaşayan yabancı uyruklu insan sayısı fazladır. Bu yüzden belediye meydana matruşka heykelleri,paskalya yumurtaları,Türk kahvesi dolu cezve ve fincan heykeli koymuşlar.
Sevgilimin antremana gitmesiyle evde yine yalnız kaldım ve geçtim bilgisayarın başına :):)
Bugün biraz Antalya Konyaaltın'dan bahsetmek istiyorum. 2013 Eylül'den beri Antalya'da yaşıyorum. Eğitim için İzmir'den geldim. İzmir'de kime Antalya'ya gidiyorum desem Küçük İzmir orası,şanslısın dediler. Bende bu yüzden gayet mutlu bir şekilde geldim. Antalya'ya geldiğimde ilk yüzüme çarpan şey NEM di. Saçlar bozuldu,makyaj aktı,bildiğiniz sıcaktan kilo verdiğimi hissediyordum :)
Kalacağım yere yerleştikten sonra biraz dolaşmak için çıktım. Kaldığım yer Konyaaltı-Liman Mahallesiydi. Yeni oluşumu,evlerin siteler halinde ve havuzlu olması gayet güzeldi. Özellikle cadde üzerindeki Dostluk Parkı gayet iyi düşünülmüş. Liman Mahallesinde Antalya'da yaşayan yabancı uyruklu insan sayısı fazladır. Bu yüzden belediye meydana matruşka heykelleri,paskalya yumurtaları,Türk kahvesi dolu cezve ve fincan heykeli koymuşlar.
Fotoğraf çektirme fırsatı bulamadım fakat giderseniz bu anı ölümsüzleştirin. Çünkü yabancı uyruklu insanların bu kadar fazla olduğu bir şehirde onlarında bizden bir farkı olmadığını anlatıyor. Özellikle Türk kahvesi heykeli Türk misafirperverliğini yansıtan örneklerinden olması sebebiyle çok iyi düşünülmüş.
Antalya'da okuduğum bölümde Antalya Tarihi dersini seçtim ve buranın tarihiyle ilgili de bir çok şey öğrendim. Şehir batı ve doğu olmak üzere ikiye ayrılıyor. Konyaaltı şehrin batı bölümünde yer alıyor. Yerli halk Koyaltı derlermiş buraya zamanla değişerek Konyaaltı adını almış. Anadolu uygarlıklarından Likya sınırları içinde yer almaktadır. Buranın adı Likya zamanında Olbiaymış. Derste anlatılana göre burayla ilgili kazılarda pek bir şey bulunmamış,hatta Olbia kenti şuanda Migros Alışveriş Merkezi olarak bilinen alışveriş merkezinin tam altındaymış. Bununla ilgili sanırsam çalışmalara devam ediliyormuş. Tabi bunu araştırmak gerek.
Migros Alışveriş Merkezi demişken burası Konyaaltı'nda yaşayan halkın ihtiyaçlarını gördüğü yerdir. İçinde arayabileceğiniz her şeyi bulabileceğinizi düşünüyorum. Buranın tam karşısında eğlenebileceğiniz orta büyüklükte bir lunapark var. Oyuncaklardan korktuğum için pek gitmeyi tercih etmiyorum ama toplu bilet alımlarında ve çarşamba günü halk günü sebebiyle indirim yapılıyordu.
Antalya düz bir şehirdir. Düz bir şehirde yapılacak en güzel şeylerden birisi ise bisiklet sürmektir. Bunu en güzel Konyaaltı'nda yapabilirsiniz herhalde. Düşünsenize bir tarafınızda deniz bir tarafınızda hayatının devam ettiğinin kanıtı trafik :) ve siz trafikten ayrı bisiklet sürüyorsunuz. Buranın halkı da işte bunu yapıyor. Eğer eğitim hayatım bittiğinde Antalya'ya kesin olarak yerleşirsem ilk tercihim burası olacaktır.
Daha önce hiç gitmediğim bir yerden bahsetmek istiyorum. Aslında gittiğimde burasıyla ilgili ayrı yazı bile yazabilirim diye düşünüyorum. Çakırlar denilen bir yer varmış burada :) Erkek arkadaşım uçsuz bucaksız futbol sahasının birleşimi diye yorumladı burasını. Köy kahvaltısı, piknik yerleri çok ünlüymüş. Dediğim gibi gitmedim ama gidersem mutlaka fotoğrafını koyup,kahvaltılar hakkında da bilgiler veririm .
Konyaaltı konyaaltı demişken herhalde Konyaaltı Plajı'ndan bahsetmemek olmaz. Ege denizine alışkın birisi olarak uzun bir süre gitmedim buraya,korktum. Çünkü çok taşlık dediler,hemen derinleşiyor dediler,boğulan çok oluyor dediler. Bu sene çok gittim. Evet taşlık bir plaj,hemen de derinleşiyor. Ama korkulacak gibi değilmiş. Suyunu temiz buldum ben ama tuzlu biraz. O da yararlı olur zaten. :) Bence plaj gayet güzeldi. Tabi pek kız başınıza gitmemenizi öneriyorum :) Konyaaltı Plajının üst tarafında Atatürk Parkı denilen bir park vardır. Konyaaltını sanki Muratpaşa ilçesiyle birleştiriyor. Son dönemlerde ismi değişmiş olabilir. Ama kiraladığınız Anbis bisikletleriyle gayet güzel bir tur yapılabilir.
Konyaaltı Plajı'nın yakınlarında Antalya Müzesi vardır. 1920'lerde Antalya Lisesi öğretmenlerinden Süleyman Fikri Erten'nin İtalyanlar'ın şehri işgal edilmesiyle kurulmuştur. Süleyman Fikri Erten o zaman Antalya'ya ait tarihi eşyaların İtalyanlar tarafından alınabileceğini düşünerek bunları Antalya Lisesi yakınlarında bir yerde saklamasıyla müze adına ilk adımı atmıştır. 70li yıllarda ise bugünkü binasına taşınmıştır.
Konyaaltı hakkındaki bilgilerim şimdilik bu kadar. Gittikçe gördükçe daha çok paylaşacağım,anlatacağım. Unuttuğum yerler olabilir. Aklınıza Konyaaltı ile ilgili gezilebilecek yerler gelirse benimle paylaşın lütfen. İyi Akşamlar :)
Turk kahvesi anitinin daha meshur olmasi lazim. Kultur bakanligi biliyormu?
YanıtlaSil